Beşiktaş’ta Hasan Arat ve ekibinin göreve gelmeden önce hedefleri yabancı bir teknik direktördü.
Gazetelere de yansıdı.
Hasan Arat bazı temaslarda bulunmuştu bile.
Ancak Ahmet Nur Çebi gider ayak takımın başına Rıza Çalımbay’ı koydu.
Detayları biliyorsunuz zaten. Çebi sözleşmesine “Yeni yönetim 15 gün içinde yollarını ayırabilir” diye madde de koydurdu.
Beşiktaş’ı hayatının içinde farklı bir yere koyan Çalımbay gözü kapalı bir şekilde kabul etti bu görevi.
Hasan Arat kazanınca da “Nasıl olsa Samet abiyle (Aybaba) Feyyaz (Uçar) var” diyerek rahatladı.
Ama Arat ve ekibi rahat değildi. Çalımbay’ın takımı yönetmesi, konuşmaları, alınan sonuçlar onların istediği gibi değildi.
“Gitsin” istendi. Gitmedi. Sözleşmesine 2 maçlık madde koyuldu, onu da kabul etti. Yine işler istendiği gibi gitmeyince yollar ayrıldı.
Artık yabancı hoca getirilebilirdi, adaylar da belliydi.
Ama bu kez farklı bir sorun çıktı ortaya. Ahmet Nur Çebi kasayı “tam takır” bırakmıştı. Üstelik Koç’tan gelen stadın ismi Tüpraş parasını da gelecek yıllara ait olan harcanmıştı.
Yeni hoca yeni transferler. Paraydı bunlar.
Bu sırada bir de sağdan, soldan, tribünlerden “Beşiktaş’ın çocuğu Sergen Yalçın göreve” sesleri yükselmez mi?
Sergen Yalçın hiç de düşünülen bir isim değildi.
Ama baskı o kadar büyüktü ki. Hatta üst üste gelen sorulardan bunalar Feyyaz Uçar, Sergen Yalçın’la da bir görüşme yapacaklarını söylemek zorunda kaldı.
Bunun üzerine yabancı adaylar arasında Fransız teknik adam Bruno Cenesio öne çıkmışken, Sergen Yalçın’la da bir görüşme yapılması fikri ortaya çıktı.
Edindiğim bilgilere göre “Projeleri nedir” diye öğrenilmesi için bir de görüşme yapılması planlandı.
Ancak asıl sorun orada çıktı.
Öğrendiğime göre Sergen Yalçın’ın istediği para şaşkınlık yarattı. Birincisi TL değilmiş istediği… Euro istemiş.
Ve de 2 milyon Euro demiş.
Beşiktaş’ın çocuğunun isteği bu.
Bilemiyorum bunu açıklayacaklar mı sanmam.
Beşiktaş’ın çocuğu olarak kalmaya devam eder.
Eli kulağında; parayı bulup buluştururlar yabancı hoca bir kaç yeni transferle de ligin ikinci yarısına girerler.
Tabi geri adım atan olmazsa!
